Radyoaktif Radyasyon ile Karaciğer Tümörü Küçültme: Dicle Üniversitesi’nde Devrim Niteliğinde Bir Tedavi

Karaciğer tümörü tedavisinde devrim: Dicle Üniversitesi’nde radyoaktif partiküllerle tümör küçültme! Yenilikçi tedavi, hastaları ameliyatsız olarak nakil için hazırlıyor.

DİYARBAKIR – Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, karaciğer tümörü tedavisinde çığır açan bir yöntem geliştirdi. Girişimsel Radyoloji Ünitesi, karaciğerdeki tümörleri küçültmek için radyoaktif radyasyon yayan partiküller kullanıyor. Bu yeni tedavi, tümörlerin beslenme kaynaklarını keserek onları küçültüyor ve hastaları karaciğer nakline hazırlıyor.

Karaciğer Tümörlerine Yönelik Yenilikçi Yaklaşım

Karaciğer tümörleri, özellikle hepatit B gibi hastalıkların yol açtığı kanser türleri arasında yer alır. Dicle Üniversitesi’nde uygulanan Transarteryel Radyoembolizasyon (TARE) işlemi, karaciğer kanseri tedavisinde kullanılıyor. Bu yöntemle, hastaların damar yoluyla tümör içine radyoaktif radyasyon partikülleri enjekte ediliyor. Bu işlem, tümörü besleyen damarların kapatılması prensibine dayanıyor ve hastalar için ameliyat riski olmadan tümörleri küçültme olanağı sunuyor.

Tedavinin Etkileri ve Uygulama Alanları

Bu tedavi yöntemi, özellikle ameliyat edilemeyecek durumdaki hastalar için bir umut kaynağı olmuştur. Karaciğer tümörlerinin yanı sıra bağırsak ve meme kanseri gibi diğer tümör türlerinde de kullanılabilme potansiyeline sahiptir. Dicle Üniversitesi’ndeki uygulayıcılar, bu tedaviyi karaciğerde büyüklüğü 5 santim ve üzerindeki tümörler için tercih ediyorlar. Başarılı bir tedavi süreci, tümörün küçülmesiyle sonuçlanırsa, hastalar karaciğer nakline uygun hale gelebiliyor.

Uzman Görüşleri

Doç. Dr. Muhammed Akif Deniz ve Dr. Mehmet Turmak, bu yöntemin karaciğer kanserinde yeni bir dönem başlattığını belirtiyor. Hastaların yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkiler sağlayan bu yöntem, Dicle Üniversitesi’nin öncü çalışmaları arasında yer alıyor.

Özetle

Dicle Üniversitesi’nin bu yenilikçi tedavi yöntemi, karaciğer tümörü olan hastalar için yeni bir umut ışığı sunuyor. Hem yerel hem de ulusal sağlık camiasında büyük ilgi gören bu yöntem, gelişmekte olan tıbbi uygulamalar arasında dikkat çekici bir yer ediniyor. Tedavinin ilerlemesi ve daha geniş klinik uygulamalarla, bu yöntemin etkinliği ve kapsamı daha da artırılabilir.