Mazhar Müfit Kansu (1873-1948)

Mazhar Müfit Kansu (1873-1948), Türkiye Cumhuriyeti’nin erken dönem tarihinde önemli bir figürdür. Denizli doğumlu olan Kansu, çeşitli yerlerde kaymakam olarak görev yapmış ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin üyeleri arasında yer almıştır. Meclise önce Hakkari milletvekili olarak girmiş, daha sonra 1923’te Denizli milletvekilliği yapmıştır. Kansu, 1925’te Doğu İstiklal Mahkemeleri’nde başkanlık yapmış ve 1939 ile 1946 yılları arasında Çoruh milletvekilliği görevinde bulunmuştur. Milli Mücadele döneminden ölümüne kadar Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın çevresinde yer almıştır.

Birinci Dünya Savaşı sırasında İzmit Mutasarrıfı olarak görev yaparken, ordunun ihtiyaçları için halktan yardım toplanırken, içinden kanlı bir ceket çıkardığı bohçayı halka göstererek, “İşte ben oğlum Ekrem’i Çanakkale’de şehit olarak vatanıma verdim. Siz de malınızdan vereceksiniz!” demiştir.

Kansu, ayrıca şu ünlü sözüyle bilinir: “Bu Cumhuriyet, Arap cemahiriyeleri gibi Bedevi çadırlarında, İngiliz’in çizdiği bayrakla kurulmadı! Herkes haddini bilecek!

Kansu, Hacı Muhiddin’in görevinden istifa etmesinin ardından Şeyh Said İsyanı’nı yargılayan İstiklal Mahkemesi’nin başına geçmiştir. Bu rol, Koçgiri İsyanı’na giden olaylar zincirinde ve özellikle Birinci Meclis’i destekleyen Kürtler arasında hoşnutsuzluğa neden olmuştur.

Diyarbakır Şark İstiklal Mahkemesi Başkanı olarak Kansu, 28 Haziran 1925’te şu önemli hükmü vermiştir:

Kiminiz kişisel çıkarlarınıza bir zümreyi alet ederek, kiminiz yabancı kışkırtmalarını ve siyasi hırslarınızı rehber edinerek, hepiniz tek bir noktaya, yani bağımsız bir Kürdistan kurma amacına doğru yürüdünüz.

Yıllarca düşündüğünüz ve planladığınız genel isyanı gerçekleştirerek bu bölgeyi ateşe verdiniz. Cumhuriyet hükümetinin kararlı ve kesin hareketi, Cumhuriyet ordularının ölümcül darbeleriyle, sizin gerici hareketleriniz ve isyanınız hemen yok edildi ve hepiniz adalet önüne çıkarıldınız.

Herkes bilmelidir ki, genç Cumhuriyet hükümeti kışkırtıcılığa ve gerici hareketlere kesinlikle göz yummayacak, hatta sıkı tedbirleri sayesinde bu tür eşkıya hareketlerine yer vermeyecektir.

Yıllardır şeyhlerin, ağaların, beylerin baskısı altında ezilen, yoksul bu bölge halkı, artık sizin kışkırtıcılığınızdan ve kötülüklerinizden kurtularak Cumhuriyetimizin vaat ettiği verimli ilerleme ve mutluluk yolunda yürüyerek refah ve mutluluk içinde yaşayacaktır.

Siz de döktüğünüz kanların, yıktığınız ocakların cezasını adaletin huzurunda hayatınızla ödeyeceksiniz. İşte Cumhuriyet’in sert, fakat adil kanunlarının hükmü budur… Mahkûmları götürün.

 

Ayrıca, Erzurum Kongresi sırasında, Atatürk’ün Kansu’ya Cumhuriyet’i ilan edeceğini söylediği belirtilmektedir. Kansu, Heyet-i Temsiliye’nin bir üyesiydi.