İncel Erkek Nedir

“Incel” terimi, genellikle romantik veya cinsel ilişki kurmakta zorluk çeken ve bu durumu toplumsal veya genetik faktörlere bağlayan erkekler için kullanılır. Kelime, “istemeyerek bekâr” (involuntarily celibate) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Bu terim zaman zaman olumsuz bir çağrışım yapabilir çünkü bazı bireyler bu durumu başkalarına veya toplumsal yapıya karşı kin ve öfke ile ifade etmişlerdir. Bununla birlikte, her incel birey bu tür düşüncelere sahip değildir ve bu terim çeşitli insanlar tarafından farklı şekillerde kullanılmaktadır.

“Blackpill” kavramı, genellikle incel (istemeyerek bekâr) toplulukları tarafından kullanılan bir terimdir ve genellikle kişinin cinsel başarısının büyük ölçüde değiştirilemez biyolojik özelliklerle belirlendiği inancını ifade eder. Bu düşünce yapısı, “redpill” kavramına bir tepki veya alternatif olarak ortaya çıkmıştır. “Redpill” ise, özellikle erkek-kadın ilişkilerinin gerçek doğasını “görmek” olarak tanımlanır ve bazen toplumsal cinsiyet rolleri ve çekicilik normları hakkında eleştirel veya şüpheci bir bakış açısıyla ilişkilendirilir.

Bu terimler, “The Matrix” film serisinden türetilmiştir. Filmde, ana karakter Neo’ya mavi hap (rahat bir cahillik ve gerçeklikten kaçış) veya kırmızı hap (gerçeği görmek ve Matrix’in sunduğu yanılsamalardan kurtulmak) arasında bir seçim yapması teklif edilir. “Blackpill” kavramı, bu alegoriye dayanarak, bazı bireylerin cinsel ve romantik başarısızlıklarını kaçınılmaz ve değiştirilemez olarak gördüğü bir dünya görüşünü ifade eder.

Bu terimler ve ilişkilendirildikleri düşünce yapıları, çeşitli tartışmalar ve eleştirilerin odağı olmuştur. Bazıları bu düşünceleri toplumsal cinsiyet stereotiplerini pekiştiren ve sağlıksız dünya görüşlerini teşvik eden olarak eleştirirken, diğerleri bu terimleri kişisel deneyimlerini ifade etmek için kullanır.

Kadınların en yüksek statülü erkekleri çekici bulduğu” yönündeki inanış, sosyoloji ve psikolojideki bazı teorilerde yer alsa da, bu genelleme her zaman doğru olmayabilir. İnsanlar arasındaki çekicilik ve partner seçimi oldukça karmaşık ve çok boyutlu süreçlerdir ve bu süreçler sadece sosyal statü gibi tek bir faktöre indirgenemez.

Bu tür bir genelleme, bazı evrimsel psikoloji teorilerine dayanır. Evrimsel psikoloji, insan davranışlarını ve tercihlerini evrimsel süreçlerin bir sonucu olarak açıklamaya çalışır. Bu teorilere göre, kadınlar ve erkekler, genetik miraslarını en iyi şekilde aktarabilecekleri eşleri seçme eğilimindedir. Bu bakış açısında, kadınlar genellikle daha yüksek sosyal statüye sahip, kaynakları bol olan erkekleri tercih ederken, erkekler genç ve fiziksel olarak çekici kadınları tercih ediyor olabilir. Ancak bu, çok genel bir bakış açısıdır ve bireysel tercihler, kültürel etkiler ve kişisel değerler gibi birçok faktörün etkisi altında değişiklik gösterir.

Öte yandan, çağdaş toplumlar artık sadece evrimsel faktörlerle açıklanamayacak kadar karmaşık ve çeşitlidir. İnsanlar, partner seçiminde kişilik, ortak ilgi alanları, duygusal uyum, zeka, mizah anlayışı gibi birçok farklı özellikleri de göz önünde bulundururlar. Ayrıca, sosyal statünün kendisi de kültürden kültüre ve bireyden bireye göre farklılık gösteren bir kavramdır.

Dolayısıyla, “kadınlar en yüksek statülü erkekleri çekici bulur” ifadesi, insan ilişkilerinin ve çekiciliğin çok daha geniş ve çeşitli yönlerini dikkate almayan basit bir genellemedir.

Gerçek hayatta insanların romantik ve cinsel tercihleri çok daha karmaşık ve kişiseldir.

insanların partner seçiminde göz önünde bulundurdukları faktörler oldukça çeşitlidir ve bu faktörler kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilir. İşte partner seçiminde önemli rol oynayan bazı özellikler ve faktörler:

  1. Kişilik Uyumu: Partnerlerin birbirlerinin kişilik özelliklerine uyum sağlaması, ilişkinin uzun süreli başarısı için önemlidir. Örneğin, bir kişi ne kadar dışa dönük, ne kadar uyumlu veya ne kadar maceracı olduğu gibi özellikler önem taşıyabilir.
  2. Ortak İlgi Alanları: Ortak hobiler, ilgi alanları ve yaşam tarzı tercihleri, insanların birbirleriyle bağ kurmasını kolaylaştırabilir. Bu ortaklıklar, çiftlerin birlikte vakit geçirmelerini ve ortak deneyimler oluşturmalarını sağlar.
  3. Duygusal Uyum: İlişkide duygusal destek ve anlayış, güven ve güvenilirlik, empati gibi duygusal uyum unsurları, ilişkilerin sağlıklı ve mutlu olmasında kritik öneme sahiptir.
  4. Zeka ve Eğitim: Zeka seviyeleri ve eğitim durumları da partner seçiminde önemli olabilir. Benzer zeka seviyeleri ve eğitim düzeyleri, ortak konuşma konuları ve ilgi alanları yaratır, bu da iletişimi ve anlayışı kolaylaştırır.
  5. Mizah Anlayışı: Birbirine benzer mizah anlayışına sahip olmak, ilişkilerde önemli bir rol oynar. Mizah, çiftler arasındaki gerginlikleri hafifletmeye ve bağları güçlendirmeye yardımcı olabilir.
  6. Fiziksel Çekicilik: Fiziksel çekicilik, partner seçiminde ilk etkileşimlerde önemli olabilir, ancak bu faktör, diğer özelliklerle birleştiğinde ilişkinin kalıcılığı için daha anlamlı hale gelir.
  7. Değerler ve İnançlar: Ortak değerler, inançlar ve yaşam hedefleri, ilişkinin uzun vadeli uyumunu etkileyen önemli faktörlerdendir.
  8. Sosyal ve Ailevi Faktörler: Aile ve arkadaş çevresiyle olan ilişkiler de partner seçiminde etkili olabilir. Bu sosyal çevre, bireylerin partner tercihlerini destekleyebilir veya etkileyebilir.