|

Amasra: Türkiye’nin Gizli Cenneti

Bir deniz kıyısında, eşsiz bir tarihle süslenmiş, Homeros’un da anlattığı ve “Sesamus” diye bahsettiği bu şehri keşfedin: Amasra. Fatih Sultan Mehmet’in “çeşmi cihan” yani “dünyanın gözbebeği” dediği yer. Anadolu’nun en eski yerleşim bölgelerinden biri olan bu şehir, sizleri bekliyor.

Tarihin Derinliklerine Yolculuk

Amasra, adını Pers Prensesi Amastris’ten almış ve bu isim zaman içinde daha kolay bir söylenişe kavuşarak Amasra olmuş. Bu küçük sahil kasabası, 2 adası, 2 koyu, 5 tepesi ile Anadolu’nun en eski yerleşim bölgelerinden biri. Pontus, Roma ve Ceneviz egemenliğinde kalmış, tarih boyunca birçok kez el değiştirmiş.

Tarihi Keşifler

Amasra, tarih öncesi kalıntıları, Roma döneminden kalma köprüleri ve kalenin etkileyici görüntüsü ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Amasra Kalesi 6. yüzyılda Bizans İmparatoru II. Justinianus tarafından yaptırılmış ve muhteşem manzarası ile ziyaretçilerini büyülüyor. Kuşkayası Yol Anıtı ise, Roma döneminden kalma bir anıt ve doğal bir kaya bloğu üzerine işlenmiş kabartmaları ile göz kamaştırıyor. İki adadan biri olan Tavşan Adası, eşsiz doğası ve tarihi kalıntıları ile turistlerin ilgisini çekiyor.

Deniz ve Lezzet

Amasra, eşsiz deniz ürünlerinin yanı sıra, yerel lezzetleri ile de ünlüdür. Amasra çorbası, Amasra salatası ve taze balık, bölgenin denemeye değer lezzetlerinden sadece birkaçı. Deniz kenarındaki restoranlarda yenebilecek bu lezzetler, sizleri adeta bir gastronomi yolculuğuna çıkaracak.

Bir Turistik Cennet

Amasralılar eskiden gemicilik ve çekicilikle geçinirdi. Ancak 1920’lerde bu meslekler önemini yitirdi ve yöre halkı büyük şehirlere göç etti. 1931 yılında Mareşal Fevzi Çakmak’ın Amasra’yı ziyareti ve ardından İsmet İnönü’nün 1938’deki ziyareti ile bu küçük kasaba, turizme açıldı ve 1940’lardan itibaren turist kafileleri sayesinde hareketlenmeye başladı.

Amasra’yı keşfetmek, bir deniz kıyısındaki bu huzurlu kasabada geçmişin izlerini sürmek ve kendinizi tarihin büyüleyici atmosferinde bulmak demektir. İster tarih sever olun, ister doğa sever, ister sadece bir mola verip güzel bir yemeğin tadını çıkarmak isteyin, Amasra sizleri bekliyor.

Bir sonraki seyahatinizde, Fatih Sultan Mehmet’in “çeşmi cihan” dediği bu yerin tadını çıkarın. Ve kim bilir, belki de siz de “Amasra’yı çok seviyorum” diyeceksiniz.