18-21 Nisan’da düzenlenecek olan 13. Alaçatı Ot Festivali’nde, Ege’nin en özel lezzetleri ve doğal güzellikleri sizleri bekliyor! 125’ten fazla ot çeşidi, renkli etkinlikler ve lezzet şöleni!

ALACAĞINIZ HER NEFESTE BAHARI HİSSEDECEĞİNİZ BİR FESTİVAL: 13. ALAÇATI OT FESTİVALİ

18-21 Nisan 2024 tarihleri arasında düzenlenecek olan 13. Alaçatı Ot Festivali, sizleri Türkiye’nin doğal güzelliklerini ve zengin mutfak kültürünü keşfetmeye davet ediyor. 125’ten fazla ot çeşidiyle donatılmış bu benzersiz festival, sadece lezzet deneyimleri sunmakla kalmayıp, aynı zamanda sağlıklı yaşam ve doğal beslenmeye de ışık tutuyor. İşte, Ege’nin bu cennet köşesinde keşfedeceğiniz birkaç eşsiz lezzet ve deneyim

Ziyaretçilere Unutulmaz Bir Deneyim Sunan Festival

Çeşit Çeşit Ot ve Yemekler: İzmir, Çeşme Belediyesi tarafından düzenlenen festivalde, Ege bölgesinde yetişen yüzlerce ot çeşidi ziyaretçilere sunuluyor. Festival, taze ot ve sebzelerin yanı sıra, ev yapımı reçeller, salçalar ve mezelerle de Ege mutfağının zenginliğini gözler önüne seriyor.
İlgi Çekici Atölyeler ve Etkinlikler: Festivalde, yemek tadımları ve atölye çalışmaları düzenleniyor. Ayrıca, festivalin çeşitli standlarında satılan ürünlerin tarifleri ve püf noktaları da ziyaretçilere aktarılıyor.
Kültür ve Eğlence Bir Arada: Yemek yarışmaları, konserler ve çeşitli atölyelerle renklenen festival, yerel halkın el emeği ürünlerinin satıldığı stantlarla da dikkat çekiyor.
Doğal ve Organik Ürünler: Festival, vegan ve vejetaryenler için de ideal bir buluşma noktası. Doğal ve organik ürünlerin ön planda olduğu bu festivalde, sağlıklı yaşamın sırları ziyaretçilere sunuluyor.

Alaçatı’nın Tarihi Sokaklarında Bir Yemek Şöleni

Alaçatı’nın rengarenk sokakları, festival süresince bir yemek cennetine dönüşüyor. Festivalin en güzel yanlarından biri, tüm Alaçatı’yı kapsayacak şekilde düzenlenmesi. Bu sayede ziyaretçiler, farklı restoranlar, oteller ve kafeleri keşfederek gerçek bir kültür turizmi deneyimi yaşıyor.

Zengin Bir Lezzet Yelpazesi

Arapsaçı, yabani rezene, ve sıralık gibi ot çeşitleri ile hazırlanan eşsiz yemekler.
Cibes ve cibezin, lahananın toprakta yeşeren filizleriyle yapılan salata ve yemekler.
Koyungözü, alagömeç, veya dağlama olarak bilinen ot, salataların ve karışık ot kavurmalarının olmazsa olmazı.
Deniz börülcesi, deniz kıyısında filizlenen, tuzlu ve ekşi aromalı bir ot.

Festivalin Sunduğu Deneyimler

Alaçatı’nın rengarenk sokakları, festival süresince eğlence ve öğrenme dolu aktivitelerle dolup taşıyor.
Atölye çalışmaları, tadım etkinlikleri ve yerel yemeklerin satıldığı stantlar.
Yarışmalar, konserler ve çeşitli atölyelerle dolu bir kültürel şölen.
Doğada yürüyüşler ve yabani otların toplanması gibi interaktif deneyimler.

Gurmelerin Gözdesi

Yemek festivalinde Ege mutfağının en seçkin tatları ve ot yemekleri sunuluyor.
Festival, vegan ve vejetaryen beslenenleri de unutmuyor, tamamen doğal ve organik ürünlerle zengin bir menü sunuyor.
Alaçatı’nın sokaklarında, farklı restoranlar, oteller ve kafeleri keşfederken gerçek bir kültür turizmi deneyimi yaşayacaksınız.

Baharın Tazeliğini Keşfedin Bu festival, lezzetlerin ötesinde, Ege’nin tüm zenginliğini ve doğal güzelliklerini deneyimleyebileceğiniz bir fırsat sunuyor. 13. Alaçatı Ot Festivali, her yıl olduğu gibi bu yıl da misafirlerine unutulmaz anlar yaşatacak. Alaçatı Ot Festivali, lezzet, sağlık ve kültürün buluştuğu, doğal güzellikleriyle göz kamaştıran bir bahar şöleni olarak sizi bekliyor.

ALAÇATI’NIN RENKLİ LEZZETLERİ: 125’TEN FAZLA OT ÇEŞİDİ İLE BİR KEŞİF YOLCULUĞU

Türkiye, zengin ve çeşitli doğal bitki örtüsüyle dünyanın sayılı cennet köşelerinden biri. Bu zenginliğin en özel noktalarından biri ise İzmir’in Çeşme ilçesi, Alaçatı. 125’ten fazla ot çeşidiyle donatılmış bu bölge, ekolojik, tıbbi ve beslenme amaçlı birçok bitki türüne ev sahipliği yaparak adeta bir ot cenneti oluşturuyor. Sadece Alaçatı’ya özgü endemik türler ve şifalı otlar, bu bölgeyi hem lezzet hem de şifa turizmi açısından önemli bir merkez haline getiriyor. İşte Alaçatı’nın en popüler ve sağlıkla dolu 20 ot türü:

Arapsaçı (Yabani Rezene): Anason kokusuna sahip bu ot, limon ve zeytinyağı ile harmanlandığında eşsiz bir salata oluşturur.
Cibes: Lahana filizlerinden oluşan bu ot, salatalarda ve yemeklerde kullanılır, cilt güzelliği için önerilir.
Dağlama (Koyungözü): Papatyagiller ailesinden olan bu ot, salatalarda ve karışık ot kavurmalarında yer alır.
Deli Kereviz: Sahil kenarlarında ve kuru yamaçlarda bulunan bu ot, haşlanarak salata veya sulu yemek olarak sunulur.
Deniz Börülcesi: Deniz kıyısında yetişen bu ot, tuzlu ve ekşi aromasıyla bilinir, salatalarda kullanılır.
Ebegümeci: Protein ve C vitamini bakımından zengin olan ebegümeci, salata, kavurma, ve çeşitli yemeklerde kullanılır.
Eşek Helvası: Zeytinyağlı ve limonlu sos eşliğinde ılık servis edilen bu ot, soğanlı yemeğiyle de tanınır.
Gelincik Otu: Alt yaprakları salatalara eklenen bu ot, kış aylarında reçel ve şurup yapımında kullanılır.
Hardal Otu: Hardal otu mezesi, kaynatıldıktan sonra sarımsak, zeytinyağı, limon suyu sosu ile servis edilir.
Hodan (Ispıt): Yumurtalı kavurması meşhur olan bu ot, eski çağlarda cesaret verici olarak kullanılmıştır.
İğnelik: Çok güçlü bir aromaya sahip olan bu ot, salataların ve böreklerin vazgeçilmezidir.
Kaya Koruğu: Denize yakın kayalık bölgelerde yetişen bu ot, salatalarda ve yemeklerde kullanılır.
Köremen: Yabani sarımsak türü olan bu ot, kalp ve damar sağlığı için faydalıdır.
Radika: Haşlandıktan sonra zeytinyağı ve limon ile servis edilen bu ot, soğuk algınlığına karşı önerilir.
Stifno: Girit mutfağının vazgeçilmez otlarından olan Stifno, tohumları çiçek açmadan toplanır.
Su Teresi: Özellikle su kenarlarında yetişir, genellikle salatalarda kullanılır.
Şevketi Bostan: Vitamin ve mineral açısından zengin olan bu ot, zeytinyağlı yemeklerde ve salatalarda tercih edilir. Kemikli kuzu etiyle hazırlanan yemekleri de oldukça meşhurdur.
Tilkişen: Yabani bir tatlı kuşkonmaz türü olan tilkişen, taze sürgünlerinden yapılan kavurmalar ile bağışıklık sistemini güçlendirir.
Turpotu: Genellikle haşlanarak zeytinyağlı ve limonlu salatası yapılır. Ayrıca yumurtalı veya yumurtasız kavurması da popülerdir.
Zahter: Kara kekik veya dağ kekiği olarak da bilinen zahter, salataların ve kahvaltılık kavurmaların vazgeçilmezidir. Böbrek sağlığına iyi gelmesi ve yaraları iyileştirmesiyle ünlüdür.

Alaçatı, bu çeşitlilikteki otlarıyla sadece mutfak kültürünü zenginleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda sağlıklı yaşam ve doğal beslenme alanında da öncü bir rol oynuyor. Her biri kendi içinde benzersiz özelliklere sahip bu otlar, bölgenin zengin gastronomik mirasının bir parçası olarak değer görüyor ve ziyaretçilere farklı bir tat deneyimi sunuyor. Alaçatı Ot Festivali ise bu zenginliği kutlayan, kültürel ve gastronomik bir şölen olarak her yıl binlerce kişiyi ağırlıyor. Bu festival, ziyaretçilere sadece lezzetli yemekler sunmakla kalmayıp, aynı zamanda sağlıklı ve doğal beslenme bilincini de yaygınlaştırmayı hedefliyor.

ALAÇATI OT FESTİVALİNE YOLCULUK: 2 GÜNLÜK KAPSAMLI TUR PROGRAMI ÖNERİSİ

Bu 2 günlük tur programı, Çeşme ve Alaçatı’nın eşsiz güzelliklerini, tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetme fırsatı sunuyor. Alaçatı Ot Festivali ise bölgenin yerel lezzetlerini ve geleneksel yaşam tarzını deneyimlemek için mükemmel bir fırsat. Bu yolculuk, hem görsel hem de damak zevki açısından unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.

1. Gün: İstanbul – Çeşme’ye Yolculuk

Gece Yolculuğuyla Başlangıç: İstanbul’daki belirlenen noktalardan hareket, gece boyunca süren keyifli bir otobüs yolculuğu ile Çeşme’ye doğru yola çıkılır. Yolculuk sırasında, rehber eşliğinde Çeşme ve Alaçatı hakkında ilgi çekici bilgiler paylaşılır.

2. Gün: Çeşme Keşfi ve Alaçatı Ot Festivali

Erken Sabah Çeşme’ye Varış ve Kahvaltı: Çeşme’ye sabahın erken saatlerinde varılır. Burada, Ege’nin kendine özgü lezzetleriyle donatılmış bir restoranda kahvaltı molası verilir (ekstra).
Çeşme Turu ve Tarihi Keşifler: Kahvaltı sonrası, Çeşme’nin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek üzere tur başlar. 1508 yılında inşa edilen Çeşme Kalesi ve manzaralı Çeşme Limanı ziyaret edilir. Ayrıca, Rus Ortodoks ibadethanesi olarak inşa edilen Aya Haralambos Kilisesi de görülür. Çeşme Çarşısı’nda verilen serbest zaman, alışveriş ve yerel yaşamı keşfetme imkanı sunar.
Alaçatı’ya Yolculuk ve Ot Festivali: Çeşme turunun ardından, Alaçatı’ya hareket edilir. Alaçatı’nın tarihi ve renkli sokakları, kendine özgü taş mimarisi ve yel değirmenleriyle dikkat çeker. Öğle saatlerinde, ot festivalinin renkli ve coşkulu kortej geçişini izleme fırsatı bulunur. Festivalde, yöre insanının doğadan topladıkları çeşit çeşit otlar sergilenir ve yerel lezzetlerin tadına bakılır. Alaçatı’nın daracık sokaklarında serbest zaman, fotoğraf çekimi ve alışveriş için idealdir.
Otelde Konaklama: Akşamüstü, konaklama yapılacak otele hareket edilir. Geceyi burada geçirirken, festivalin izlenimleri üzerine sohbet etmek için mükemmel bir fırsat sunar.

3. Gün: İzmir, Efes ve Şirince Turu; İstanbul’a Dönüş

Efes Antik Kenti Gezisi: Otelde alınan kahvaltı sonrasında tarihi Efes Antik Kenti’ne doğru yola çıkılır. Antik dünyanın en önemli kentlerinden biri olan Efes, Buluterium, Odeon, Domition Tapınağı, Celsus Kütüphanesi ve büyük tiyatrosu ile ziyaretçilerini adeta zaman yolculuğuna çıkarır.
Meryemana Evi ve Şirince’nin Keşfi: Efes ziyaretinden sonra Meryemana Evi’ne gidilir. Bu kutsal mekân, hem tarihi hem de manevi açıdan önem taşır. Ardından, zeytin ve asma bağlarının arasında saklı, şiraplarıyla ünlü Şirince köyüne ulaşılır. Burada, yerel şarap tadımı ve köyün otantik atmosferini keşfetmek için serbest zaman verilir.
Dönüş Yolculuğu ve Vedalaşma: Şirince’deki serbest zamanın ardından İstanbul’a dönüş yolculuğuna başlanır.