Türkiye’nin tek Arı Müzesi

39 yıldır arıcılık yapan Kemal Sayal, yılların birikimini Polonezköy’de iki yıl önce açtığı “Arı Müzesi”yle insanlara sunuyor. Türkiye’nin ilk ve tek arı müzesi olan bu mekan, İstanbul’dan Polonezköy’e uzanan kestane ağaçları arasındaki yolculuğun bitiminde ziyaretçilerini bekliyor…

Polonezköy denilince akla gelen ilk şey hiç şüphesiz baldır. İlçenin tam merkezinde yer alan, tezgahlara dizilmiş bal, polen ve çeşitli arı ürünleri herkesin ilgisini çeker. Adı balla özdeşleşen bu ilçede 39 yıldır arıcılık yapan Kemal Sayal’da bu geçmişi ölümsüzleştirmek adına Polonezköy’de bir arı müzesi açmış.

Amerika, İtalya, Almanya, Fransa gibi birçok ülkede örnekleri bulunan arı müzelerini ziyaret eden Kemal Sayal, kendi deneyimlerini ve tanıklıklarını birleştirerek açtığı müzede, ziyaretçilerine ücretsiz hizmet veriyor.

300 ARILIK KOLONİSİ VAR

Kemal Sayal’ın arıcılıkla tanışması, bundan tam 41 yıl öncesine dayanıyor. Sayal, arıcılık mesleğinin ne olduğunu, ilk olarak ortaokul sıralarındayken aldığı Hayat Bilgisi dersinde öğrenmiş. Öğretmenlerinin teşvikiyle Göztepe’deki evlerinin bahçesinde yetiştirdiği üç arıyla başlamış meslek yolculuğuna. Okuduğu kitaplar ve yaptığı araştırmalar sonucunda bu işe gönül veren Kemal Sayal’ın şu an 300 arıdan oluşan bir kolonisi var.

Ekmeğini bu işten kazanan Sayal, kazandığı birikimleri, hiçbir ticari kaygı gütmeden insanlarla paylaşmayı hedeflemiş ve bundan iki yıl önce Polonezköy’deki küçük ama şaşırtıcı arı müzesini açmış. Aynı zamanda, müzenin önünde kendi üretimi bal, polen ve arı sütü gibi arıcılık ürünlerinin satışını da yapıyor.

Polonezköy melezi olan deneyimli arıcının müzesinde, ana arı ızgarası, bal süzme makinesi, bal sırı tarağı ve bıçağı gibi arıcılık malzemeleri sergilenmekte. Arıcıların kovanlara girerken, arı saldırılarından korunmak için giydikleri özel kumaştan yapılan; maske, eldiven ve tulumdan oluşan kostümse müzenin en ilgi gören parçası. Uzaktan bakıldığında astronot kıyafetini andıran özel giysi, arıcıların hayat kurtarıcısı.

Müzede ayrıca çiçek polenleri, arı hücreleri ve peteğin oluşum safhasını gösteren kovanlar da bulunuyor. Balın aşama aşama nasıl oluştuğunu anlatmak için sıralanmış bu ürünlerin hepsinin altında, işlevleriyle ilgili kısa bilgiler yer alıyor. Ayrıca müzede saf bal mumu, polen kapanı ve Almanya’dan getirilen ve arıcılıkta kullanılan özel malzemeler de bulunuyor.

AMACI BALIN FAYDALARINI ANLATMAK

Kemal Sayal’ın bu müzeyi açmaktaki amacı; arının biyolojisini, balın oluşumunu, balın insanlara ve dünyaya sağladığı faydaları anlatmak:

“Bal arısı, doğanın yapısı için başlı başına doğa mozaiğin en önemli parçalarından biri. Bal arısı olmazsa, bitkiler tam anlamıyla döllenemezler, sperm alışverişi başarıyla sağlanamaz. Bal arısı, birçok bitki türünün idamesini kolaylaştırıyor, bitki ve meyvelerin oluşmasını sağlıyor. Arının ürünlerindense ilaçlar ve kremler yapılıyor. Bunların yurtdışında hastalıkların tedavisindeki yaygınlığı Türkiye’dekine oranla çok fazla. Bunların dışında bal, vitamin ve minarellerce çok zengin, kolay kana karışan bir meyve şekeri türü. Çok faydalı ama çok dikkatli bir şekilde işlenmesi gerekir. Polense, bir insanın ihtiyacı olan bütün proteinleri içinde barındırıyor.”

ZİYARETÇİSİ YAZ KIŞ EKSİK OLMUYOR

Sayal, Anzer balının ve Polonezköy’de de üretilen kestane balının dünyanın en iyi ballarından olduğunun altını çiziyor. Bu konuda Türkiye’deki üniversitelerin yeterince detaylı araştırmalar yapmamasından ve arıcılığa pek önem vermemesinden yakınan Kemal Sayal, üniversitelerin kendisi gibi deneyimli arıcılarla ortak çalışmalar yürütmesi gerektiğini savunuyor.

Kemal Sayal, iki yıldır açık olan müzeye gösterilen ilgiden çok memnun. Buna kanıt olarak da müze ziyaretçileri tarafından doldurulan anı defterini gösteriyor ve ekliyor: “Buraya milletvekillerinden sanatçılara, gencinden yaşlısına birçok farklı kesimden ziyaretçi geliyor. İstanbul’a çok yakın olması dolayısıyla da yaz kış ziyaretçimiz eksik olmuyor.”

Yolu Polonezköy’e düşen, haftasonunu değerlendirmek isteyen herkes için Kemal Sayal’ın arı müzesi ziyaretçilerini bekliyor.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/4910316.asp?gid=56