Adam Mickiewicz

Polonya’nın en önemli şairlerinden Adam Mickiewicz’i yakından tanımaya ne dersiniz…

Adam Mickiewicz, Avrupa’da geçirdiği 25 yılın ardından milli gayeler uğruna İstanbul’a geldi. Mickiewicz’in amacı, Rusya ile yapılan Kırım Savaşı’ndaki Türk hizmetinde çalışan Polonyalılar ile ilişkileri arttırmak ve onları güçlendirmekti.

Kendisini ülkesi için hizmete adamış ve bu yolda Polonya’nın en önemli şairlerinden biri olarak şekillendirmiş olan Adam Mickiewicz, Polonya Özgürlük Savaşı’nın ve Romantizm Dönemi’nin sembol isimlerinden biridir. Yazdığı eserleriyle Polonya’nın kurtuluşuna aklı ve kalemiyle destek veren Mickiewicz, Polonya edebiyatında ilk romantik eser olarak kabul edilen ve halka kurtuluş çağrısı niteliğindeki “Gençliğe Od” eseriyle sesini duyurur. Adam Mickiewicz, kaleme aldığı “Kırım Soneleri”nden sonra kutsal kitap tarzında yazdığı “Polonya Ulusunun ve Polonya Hacılığının Kitapları”nda Polonya Ulusu’nun insanlık tarihine kattığı değerleri dile getirmiştir.

İşgal altındaki bir ülkede büyüyen Mickiewicz, Çar’a komplo kurduğu gerekçesiyle hapsedilip Rusya’nın iç bölgelerine sürgüne gönderilir. Sürgün sonrası Petersburg’da yaşayan ve daha sonra öğretmenlik yaparak hayatını geçireceği Odessa’da yaşayan şair, o dönemin Rus entellektüel yaşamına da tanıklık eder. Bu yıllarda Kırım’ı sıkça ziyaret eden Adam Mickiewicz, bölgenin güzelliklerinden etkilenerek “Kırım Soneleri” yapıtını kaleme alır.

Kırım Savaşı’nın patlak vermesi, Polonyalılar’ın bağımsız kalmaları için bir fırsat niteliğindedir. Bunun sebebi Fransızlar’ın, İngilizler’in ve Sardunyalılar’ın, Ruslar’a karşı Türkler’i desteklemesidir. Bu dönemde Türk hizmetinde bulunan Polonyalılar ile ilişkileri arttırma ve onları güçlendirme görevi üstlenen Adam Mickiewicz, Kırım Savaşı’nın sona ermesiyle arkadaşlarıyla birlikte İstanbul’a gemi ile gelir.

İstanbul’da yayılan kolera salgınından dolayı yaşadığı Pera semtinde hayatını kaybeden Adam Mickiewicz’in son sözleri ise şöyledir; “İstanbul’da, koleradan öleceğimi bilseydim, yine buraya gelirdim. Çünkü bu benim görevimdi. Ben, Fransa’da bir ilim akademisinin umumi katibi olmaktansa, bir Türk taburunun katibi olmayı tercih ederim.”

O; kalbindeki Polonya sevgisi, Osmanlı saygısı ve romantik şair ruhuyla ölümünün 100’üncü yılında müzeye çevrilen evinde sevenlerini beklemekte. Meraklıları için Adam Mickiewicz Müzesi, Pazartesi günleri dışında her gün 09.30-17.00 saatlerinde ziyarete açık durumdadır.